Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

10 Aralık 2010 Cuma

ÇINARLARIMIZ






Bağdat caddesinde,Caddebostanda... Üç çınar,aslında onlardan çok var...

Yukarda gördüğünüz Ethemefendi Caddesinde...

Bu güzelim Caddebostandaydı... Pek çoğunun fotoğrafını çektim,yalnızca bunları koydum...Nedeni bilinmez, bu yılların eskitemediği çınarlar,yaralıdırlar,gövdelerinde şişlikler,delikler,tuhaf yerlere uzanmış kollar...Sanki birileri gideceği yere kendi bildikleri gibi gitmesini engellemişler...O güzelim dallar belki yola çıkacaktı,ya da yol daha sonra yapıldı,dal fazla geldi...Belki bir apartmanın bahçesine uzanıyordu,ya da uzanabilirdi,baştan engellemek en doğrusu geldi insanlara...Belki ağaca çıkıp penceremizden içeriye girilebilir diye düşünüldü...Biz bunları bilemeyiz,bildiğimiz canım çınarların dalları kesilirken,gövdesinde delikler açılırken çektiği acılardır...Acı duymazlar mı diyorsunuz,olabilir mi?Onlar da yaşamıyorlar mı,nefes alıp vermiyorlar mı?Niye acı duymasınlar?Belki de o dallar,çınarlar için yeni yapraklar,tohumlar çıkartacak çocukları gibidir...Biz bilebilir miyiz,bilemeyiz ama içlerinin acıdığını düşünebiliriz...Ya yol yapmak,site yapmak,maden çıkartmak , tarla yapmak ve daha bir sürü sebeple kökünden kestiğimiz tüm ağaçlar...Kesilip yok edilirken,sizce canları yanmıyor mudur,ağlamıyorlar mıdır,bağırıp itiraz etmiyorlar mıdır?Belki de kulalarımızı iyice bir yıkatıp,ondan sonra kulak versek,seslerini duyabiliriz...